Gündem
Okullardaki yasağı teknoloji bağımlılığı riskini azaltıyor

İSTANBUL (İGFA) – Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, okullar açılmadan bir süre önce öğrencilerin cep telefonlarını derse girmeden teslim edeceklerini, öğretmenlerin de kötü örnek olmamaları adına sınıfa telefonla girmeyeceğini açıklamıştı.
Uzman Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, okulda cep telefonlarının kullanımını yasaklayıp yasaklamamanın hem avantajları hem de dezavantajları olabilen bir konu olduğunu söyledi.
Öğrencilerin sınıf içerisinde telefon kullanımına izin verilmesinin birçok ebeveyn tarafından acil bir durumda çocuğuna kolaylıkla ulaşabileceğini bildiği için rahatlatıcı bir durum olduğunu kaydeden Dr. Vogt ayrıca, bazı öğrencilerde de acil bir durumda aileleriyle iletişim kuramama endişesinin duygusal açıdan olumsuz tepkilere yol açabildiğini ifade etti.
DERSLERE ODAKLANMA AÇISINDAN GEREKLİ
Dr. Gökçe Vogt, sınıf içerisinde cep telefonu kullanılmasının öğrencilerin dikkatleri, öğrenme becerileri ve sosyal iletişimleri üzerinde olumsuz etkileri bulunduğuna vurgu yaparak, “Yapılan araştırmalarda cep telefonlarının sınıf içinde kullanımının öğrencilerin dikkatini dağıttığı ve ders performanslarını olumsuz yönde etkilediği gösteriliyor. Cep telefonunu sınıfa getiren öğrencinin, ders sırasında oyun oynaması, mesajlaşması öğretmen tarafından engellenemeyebiliyor. Bu durum hem öğrencinin ders materyalinden uzaklaşmasına hem de öğretmenin sınıfın kontrolünü gerektiği gibi sağlayamamasına yol açabiliyor” dedi.
CEP TELEFONLARI SINAVDA KOPYA ÇEKMEK İÇİN DE KULLANILABİLİYOR
“Ayrıca, öğrenciler cep telefonlarını sınavda kopya çekmek için kullanabilirler ve bu durum eğitim sisteminin bütünlüğünü tehlikeye atabilir.” diyen Dr. Vogt, teneffüslerde cep telefonuyla vakit geçiren öğrencilerin sınıf arkadaşları ile etkileşiminin azalabildiğini, bu durumun da sosyal olarak izole olmalarına yol açabildiğini söyledi.
Cep telefonlarının sınıf içerisinde kullanımının kısıtlanmasının, öğrencilerin birbirleriyle etkileşimlerini arttırmalarına yol açacağını da belirten Dr. Gökçe Vogt, “Cep telefonlarının okulda kullanımının kısıtlanmasının öğrencilerin duygusal sağlığı üzerine de olumlu etkileri olabiliyor. Öğrenciler arasındaki yüz yüze iletişimin artması, sosyal becerilerinin gelişmesine ve kişilerarası ilişkilerin kuvvetlenmesine yol açabiliyor. Ayrıca, cep telefonu dikkat dağıtıcı etken olarak ortadan kalktığında derslere daha fazla odaklanabileceklerinden ders başarıları artıyor ve bu durum özgüvenlerini artırabiliyor. Son olarak, cep telefonlarının sınıfta kullanımının kısıtlanması teknoloji bağımlılığı riskinin azalmasına da yol açabilir.” diye konuştu.
Klinik Psikolog Dr. Gökçe Vogt, cep telefonlarının okulda kullanımının yasaklanması veya sınırlanmasının ergenlerin duygusal sağlığı üzerinde olumlu etkileri olacağını kaydederek, ancak okulların öğrencilere acil durumlar için alternatif iletişim yöntemleri sunması gerektiğini ifade etti.
EVDE KULLANIM ARTABİLİR
Okullarda cep telefonu kullanımının kısıtlanmasının ev ortamında öğrencilerin daha fazla cep telefonu kullanma olasılığını arttırabileceğinin altını çizen Dr. Vogt, “Ancak bu durum, evde cep telefonu kullanımının artması gerektiği anlamına gelmemeli. Öğrencilerin boş vakitlerinde ilgi alanlarına yönelik aktivitelere yönlendirilmesi, aile içi iletişimin sağlıklı olması ve ebeveynlerin cep telefonu kullanımı konusunda kurallar ve sınırlamalar belirlemeleri, öğrencilerin hem eğitimlerine odaklanmalarını hem de boş vakitlerini sağlıklı bir şekilde değerlendirilmelerini sağlayabilir.” dedi.
Gündem
Dr. Ender Saraç: D vitamini en önemli ilaç

KOCAELİ (İGFA) – Türkiye’de kitap fuarcılığı alanında örnek gösterilen ve bu yıl 13’üncü kez düzenlenen Kocaeli Kitap Fuarı, Kocaeli Kongre Merkezi’nde önemli konu ve konuklarıyla devam ediyor.
Bu kapsamda “Sağlıklı ve Genç Kalmanın Sırları” adlı söyleşi programında sağlıklı yaşamın formüllerini açıklayan Dr. Ender Saraç, “D vitamini ön önemli ilaç” dedi.
“HEMEN ÖLEMİYORUZ”
Sağlık alanında kitapları bulunan Dr. Ender Saraç, Selim Sırrı Paşa Salonu’nda “Sağlıklı ve Genç Kalmanın Sırları” adlı söyleşi programında okurları ile buluştu.
Kocaeli Kitap Fuarı’nda çok güzel bir topluluk olduğunu belirterek sözlerine başlayan Dr. Ender Saraç, “Şimdi şu şekilde başlayalım. Sağlıklı olmaya mecbur muyuz? Karar sizin… Birincisi rastgele keyfimize göre yaşayabiliriz. Hiçbir kural olmadan sigara içerek ve hiç spor yapmayarak yaşamak gibi. İkincisi ise ben bu bedende ve bu zaman diliminde niye bu boyuttayım. Acaba bu beden ileri ki yaşlarda bana gerekecek mi? Ben ileri yaşlara hazır mıyım? Bir seçim yapmakta fayda var. Şimdi ciddi bir konu var, hemen ölemiyoruz. Hemen acil servise yetiştiriyorlar. Kalp krizi, kanser, pıhtı atması veya felç ile ilgili bir sıkıntı oluyor. Ondan son ömrünün geri kalan büyük kısmını kötü bir şekilde geçiriyorsun” dedi.
Söyleşide önemli uyarılarda bulunan Dr. Saraç, “Kesinlikle obez olmayacağız. Göbek ve bel civarı erkeklerde 94, kadınlarda ise 88 santimi geçmeyecek. Eğer bu ölçülerden fazla iseniz ciddi sıkıntı var demektir. Kalp krizi, tansiyon, şeker, pıhtı atması, felç ve alzheimer gibi hastalıklar obezlikle birlikte başlıyor” şeklinde konuştu.
“ERKEK BİRAZ SPOR YAPACAK”
Dr. Saraç, “Egzersiz yapmamız şart. Erkek üçgen vücutlu olacak. Bugün erkeklerden ata binen var mı? Odun kesen var mı? Tarla da çapa yapan var mı? Erkek direnç egzersiz yapacak. Bütün erkekler hepimiz dişileştik. Bütün dişiler de erkekleşti. Ne oldu ata binmediniz, odun kesmediniz, spor yapmadınız? Gittikçe erkek yağlanmaya başladı. Kusura bakmayın ama hepimiz birer pamuk prenses gibi olduk. Erkek birazcık spor yapacak. Kas direnci yapacak. Erkeğin vücudu üçgen olacak. Maalesef kadınlarımız da obez oldu. Ne kadar konfor alanına girerseniz o kadar kolay hasta olursunuz. Konfor alanımızı bozmamız lazım. O yüzden beni iyi dinleyin. Kesinlikle obez olamayacaksınız” dedi.
Sağlıklı yaşam için sporun şart olduğunu belirten Saraç, “Günde 10 bin adım atacaksınız. Erkeksen biraz direnç egzersizi, kan tahlili yaptıracaksınız. D3 ve B12’ye baktırın. D3 vitamini çok önemli. Eksik olanları tamamlamak fazla olanları törpülemek çok önemlidir. En önemli şey D3 vitamini. Toplumda 10 erkeğin üçünde D3 düşük. Özellikle kapalı hanımefendiler, mutlak surette güneşlenecekler. Eviniz müsaitse öğlen saatlerinde 20 dakika avuç içlerinizi açarak güneşlenebilirsiniz. D vitamini en önemli ilaç. D vitamini eksikliğinde unutkanlık, göbek ve belde yağlanma, kemik erimesi, sık hastalanma gibi birçok olumsuz şey meydana geliyor” dedi.
Gündem
Çılgın Sayısal'da 4 talihli daha ekstra 5 milyon TL kazandı!

İSTANBUL (İGFA) – Çılgın Sayısal Loto’da oyunseverlerin şansına şans katan ve garanti kazandıran ‘Milyonerler Festivali’nin 14 Ekim Cumartesi günü gerçekleşen çekilişinde, 5 bilen 4 talihli toplam ekstra 5 milyon TL kazandı!
Çılgın Sayısal Loto, ‘Milyonerler Festivali’nde 4 talihliye toplam 5 milyon TL ekstra ikramiye kazandırdı. Ankara Altındağ’dan, İzmir Konak ve Gaziemir’den oynayan talihlilerin yanı sıra millipiyangoonline.com üzerinden oynayarak 5 bilen 4 talihli, kişi başı 1 milyon 631 bin 909 TL ikramiye kazandı.
4-30 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilecek Milyonerler Festivali, oyunseverlere toplamda garanti 60 milyon TL ekstra ikramiye kazandıracak.
Çekiliş sonuçlarına adresinden ulaşılabiliyor.
Gündem
Kocaeli Kitap Fuarı'nda Ortaylı'ya büyük ilgi

KOCAELİ (İGFA) – Ünlü tarihçi ve bilim insanı Prof. Dr. İlber Ortaylı, 13. Kocaeli Kitap Fuarı’nda büyük ilgi gördü. Saatler öncesinden Akçakoca Konferans Salonu’na akın eden Kocaelililerin büyük bölümü Ortaylı’yı yaklaşık 1 saat boyunca ayakta dinledi. Etkinlik alanında kurulan dev ekrandan da takip edilen Ortaylı, “Manzaradan çok mutluyum. Çocuk tarihçisi diyecekler herhalde. Çok mutluyum. Okuyucu yaş ortalaması düşüyor herhalde. Amacım da budur” dedi.
EĞİTİMCİ BELEDİYELER VURGUSU
Cumhuriyet’in 100. Yılı konulu söyleşinde konuşan Ortaylı, “100. yılda Türk gençliğinin önemli bir eksikliği şiirden uzak kalması oldu. Şiir bilmezseniz yabancı dil de öğrenemezsiniz. Yabancı dili de daha doğru telaffuz edersiniz. 60 yıl önceki Türkçe’ye Arapça, Farsça, Rumca, Ermenice ve İtalyanca kelimeler girmiştir. O dillerde de Türkçe’den etkiler görmek mümkündür. 60 yıldır bozulan eğitim kurumumuzun düzeltilmesi gerekiyor. Bakanlıklara, bizlere, hepimize büyük iş düşüyor. Belediyeleri eğitimci olmayan ülkeler adam olmuyorlar. Belediyelere büyük iş düşüyor” dedi.
“KİMSE DİLİNİ, DİNİNİ DEĞİŞTİRMEDİ”
Güncel tartışmalara da değinen Ortaylı, “Bu memlekette kimse dilini, dinini değiştirmiş değildir. Camiler ahır olmuştur. Doğrudur. Ama zaten camiler bakımsızdır. Anadolu bir takım muhteşem camiler, cemaat varsa yaşıyor. Harf devriminin amacı okuma yazmayı artırmaktır” ifadelerini kullandı.
- Eğitim4 ay önce
Devlet korumasındaki gençlerin YKS başarısı
- Eğitim6 ay önce
İtfaiye’den olay yeri yönetimi eğitimleri
- Kültür & Sanat5 ay önce
Melike Şahin Göz Alıcı Bir Geceye İmza Attı
- Eğitim4 ay önce
ERÜ İlahiyat'ta mezuniyet coşkusu
- Sağlık6 ay önce
Hiwell’den sınav kaygısına yönelik özel terapi Aile baskısı ve başarısızlık korkusu sınav kaygısını artırıyor
- Kültür & Sanat5 ay önce
Narlıdere Dostlar Korosu’ndan Aşık Veysel Türküleri Konseri
- Sağlık5 ay önce
Bedrettin Dalan’a İTÜ’den Fahri Doktora Unvanı
- Teknoloji6 ay önce
Yandex Yeniden Türkiye Pazarında Büyüme Hedefliyor